Serseri Sevişler

Sizlere her dilde selam ve sevgiyle sarılıyorum, sarılmak çok içtendir, bu sefer içimizdeki bütün aşkları, bu aşklardaki duyguları bir yansıtmayla benzetmeyle anlatsak hepimizin bildiği gördüğü anlamlarla belki her adımda bunları hatırlarız…

SERSERİ SEVİŞLER

İstanbul senden kalan düşlerim nerde, her şey farklı dillerde, kaçamaklarımızı hatırlarmısın,
...Tek başıma sana fısıldadıklarımı, sen ben ve boğaz beraber 3 serseri, belki bir gün başka bir şehri sana benzetirim, seni ilk tattığımdaki tebessümü hatırlarım, biliyorsun hatırlarım ama ilk olmaz,        Ve ben ilklere aşığım, galiba küsüyorum sana ve tüm dünyaya, utanıp sıkılıyorum, ne seni yaşadım sana doydum, ne senden kaçtım melodimi buldum, olmuyor anlayamazsın, olmuyor duyamazsın, olmuyorsa olmasın, belki ölüm senden de güzeldir, tanrım yarattığın en güzel buysa daha yaratmadıkların nerde?
İstanbul sen boğazla yola devam ben artık serseri ölümleri seçtim...
Kaç silik bedenle yaşadım seni İstanbul’um, yoksun diye nelere katlandım, her seni bulduğum aşkta soğuk hisler, her seni bulduğum dostlukta güvensizlikler, her seni bulduğum düşte hüzünler, sen yaşanmamış ilgimsin, sen senin hiç bilemeyeceğin bensin, ben olmasam inan anlamın olmaz, sanma ki duygusuz bedenlerin hareketleri sana ruh verir, sen her yanan ışığında benden bir renksin artık gülüyorum sana yazmak, seni uzaktan görmek bile bana yetiyor.
Acaba kaç beden seni böyle yaşar?
Kaç beden yokluğunun tadından anlar?
İşte umutsuz aşk buysa, ben bu işteyi de bu umutsuzluğu da yıkan bedenim, seni görecek gözüm oldukça senle yorulacak, seni yaşayan gücüm oldukça sana koşacak, senin benle dolu olduğunu ben deli gibi bilirim. Gök mavim, Derin yüreklim, Deniz gerdanlım, Gülüm, Sultanım, İstanbul’um... Bir ışık vereceksin İstanbul’um, buna ihtiyacım var, ben seni en güzel zamanlarımda sevdim, sense yazları başkalarına seçtin,
...Şahidim de var benim, vapur kovalayan martılar, aramızda 1 köprü bile yokken senin kaç tane vardı hatırlarmısın, hoş olsa da benim her zaman vapurlarım vardı, martı çığlıkları bana ses verirdi, hepsini duyduğunu biliyorum artık ışıltılı gecelerini de istemiyorum, şimdiler de en sevdiğim anlarım yağmurların oldu, nedense en yakın zamanlarımız o anlardı, Çünkü benle yağmur gibi ağladın ve ben ağlamana hiç acımadım, sen yanımda olduğunda acı çekmene bile razıyım, seni yaşamak mutluluktan öte be Sultanım...

Birkan Fidan

    03 Ekim 2011

   Yazarın önceki yazıları
   .Uyanık Rüyam
   .Gezideki Gökkuşağı
   .Sen Zamanı Sevmedin
   .Sessiz ve Sensiz
   .Bahar
   .Sanmalar
   .Ya Hep Ya Hiç
   .Çığlık
   .Çizgi Rüyalar
   .Tanıyamadıklarından Tanıdıklarından
   .Bir Bardak Su Versen
   .Deniz Kızı Ve Ben
   .Soğukta Üşüyen Buz
   .Kuzeye gidiyorum... ŞİMDİ
   .Anlamın Zamanı

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra