Sanmalar

Bu sefer aşk üzerine eleştirisel yorumlar katmak istedim, tarihin her anında belki hayatın anlamı olan AŞK hepimizi etkileyen açıklanması imkansız ve tamamen kişiye özel soyut bir kavram ve benim düşüncelerimle aşkı yorumlayanları eleştirelim birazda yeni hangi anlamları katabiliriz bunları görelim istedim... hazır olun başlıyoruz ama tüm yazımlar tamamen benim mantığımla tecrübelerimle bazılarınız kendinize yakın belki çok çok yakın bazılarınız tamamen farklı düşüncelerde olacaktır zaten amacımız bunu yakalamak olsun...

Aristo:
"Sevmek acı çekmektir sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur"
Sevmelerin acıyla alakası olduğunu hiç düşünmedim her sevmede mutluluk,huzur,güven vardır ama sevmeyi bilmeyen insanların ölü gibi yaşadığına inanırım, hayatın varoluş amacı sevgiden geçer, bu amacı zevkli kılar sevmeler ve bir şeyi sevmek kadar sevilmek bu zevkin başlangıç noktasıdır...

Augustinus:
"Sevgi ruhun güzelliğidir."
Hepimiz için haklı bir tespit değil mi? sevdikce güzelleşiriz enerjimiz kendine gelir, zaten güzel hissetmemizdeki en önemli şey bizi seven güzel gören birinin olduğuna inanma duygusudur...

Franz Xaver Von Baader:
"Özgürlük aşk değildir yalnız aşkın kapısıdır."
Sadece özgür olan yalnız ruhlar içine aşk kokusunu alabilir zaten başka nefeslerin olduğu bedenler aşkı yaşayamaz...

Bailey:
"Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır"
Aşk lezzetine doyum olmayan bir güzelliktir ama biten aşklar sadece aşk sanmalarıdır, o vakit o lezzetten daha güzeli olduğu için bitmiştir ve en son alınan o zevk ve yerine yeni lezzet konulamayacak olan gerçek aşktır ve en sonuncusu hariç diğer yaşananlar sadece en güzel lezzet sandığımız tatlardır...

Bulor:
"Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır"
Bu duygunun bu kadar özel olduğu ifadesi sadece yaşandığında anlaşılır tüm dünyadan uzak başka bir anlam yaşanır belki cenneti bilmiyoruz ama güzel olduğuna eminiz ve ancak o güzellikten bir tılsım olsa gerek AŞK...

Antoine Bret:
"Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur"
Bu tarz düşünceler hep sorun yüklü hisler vermiştir bana, kesinlikle gerçek aşkın son lezzetin mantığın sonu olduğundan çok tamamen mantığa doğru gelen en büyük gerçeklik olduğuna inanmışımdır...

La Cordaire:
"Aşk her şeyin başlangıcı ortası ve sonudur"
İşte gerçek aşkın muhteşem tarifi oysa ki ortasında biten yaşanmışlıklarıda bir çoğumuz aşk sanılgısına benzetiriz...

Eugene Delacroix:
"Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil ister"
Sanıyorum buna beden dili gözlerin anlamı ve tenin tamamlanması gibi kavramlar yakışıyor...

Duclos:
"Aşk bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan ... hayır"
Yani ne demekmiş bıkıldığında biten şeye aşk denmez sadece bir anlık aşk sandığımız duyguyu yaşarız gerçek aşk bıkmadığındır...

Fenelon:
"Sevmeden yaşamak yaşamak değildir. Az sevmek ise sürüklenmektir."
Sevgi ya hep ya hiç olmalı arasında kalınan duygular bizlere zarar veren yaşamlar sunmakta...

Costance Foster:
"Sevgi bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir"
Zaten muhtaç olduğumuz şeyin hayatın anlamı olmasının tek sebebi budur...

Geraldy:
"Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır"
Çok uzun bir süreçten bahsediyor sanki ilk yaradılıştan bu yana çok gelişme gösterdiğimiz inkâr edilemez ve bunda kadının rolü yadsınamaz, zaten hayatta bir çok şeyi kadın öğretiyor...

Victor Hugo:
"Aşk bir deniz kadın onun kıyısıdır."
Ben hep inanmışımdır açık denizlerde bir gemim olduğuna ve onunla iyi kötü yollar aldığıma ama sonunda biz erkekleri o güzellikleriyle çekecek kıyıların olduğuna işte hepimizin o kadar sanmalarındaki anlam o bakir kıyıyı arama çabası oraya ait olma arzusu...

Montaigne:
"Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır."
Kural koymamaktır ne zaman elinden tutacağını öpeceğini bilememektir, bildiğin en güzel şeyi ona yaşatırken bile acaba mutlu edebilecek miyim çabasıdır, kaçamak bakışlardır...

Bu konu hakkında o kadar özel güzel sözler var ki ama benim geçenlerde saman alevi gibi hayatıma girip çıkan biri ile sohbetlerimizden örneklerle olanı biteni yorumlayasım var. Biz çok özel kutsal bir yerde tanıştık ve tanıştığımız ortamda sorumluluklarımız olan birçok kişi vardı dolayısıyla artılarla başladık tabi süreç ilerledi ama bizim her sağlıklı insan gibi sağlıksız sohbetlerimizin fazlalığının dışında Aşk ve Sevgiye ait yersiz birbirimizi ikna çabalarımız başladı. Benim bir tek inancım vardır hepimiz bu duygulara benzer şeyler yaşadık, bu serüvenin en safını anaokulunda aşık olduğum kızla başlattım ben ama dünden bugüne saf,kirli,sade,renkli,kavgalı,mantıklı,inançlı,hırslı... bir çok aşkcıklar yaşadım ve tek anlamlandırdığım hepsinin SANMA olduğuydu çünki o kadar büyük yüreğim olamaz her seferinde biriktiremem sadece sandıklarımı çıkartıp içimden yenisini koyabilirim ve benim inancım en son yaşadığın gerçek AŞK ve SEVGİdir bunun gerçekçiliğinin kanıtıda sonsuza dek sürmesidir ayrıca onca kitaplar yazılmış onca ölümsüz aşk hikayeleri onca destanlar var buna inanmazsam tüm bunları silip atmam lazım. Hepimizin bilmesi gereken eninde sonunda aşkı bulacağımızdır...

Birkan Fidan

    03 Eylül 2012

   Yazarın önceki yazıları
   .Uyanık Rüyam
   .Gezideki Gökkuşağı
   .Sen Zamanı Sevmedin
   .Sessiz ve Sensiz
   .Bahar
   .Ya Hep Ya Hiç
   .Çığlık
   .Çizgi Rüyalar
   .Tanıyamadıklarından Tanıdıklarından
   .Bir Bardak Su Versen
   .Serseri Sevişler
   .Deniz Kızı Ve Ben
   .Soğukta Üşüyen Buz
   .Kuzeye gidiyorum... ŞİMDİ
   .Anlamın Zamanı

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra