Güncel

Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

Kadın Haklarında İlerleme Durdu

Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

Dr. Beyin

Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

Otuz Yaşa Mektuplar

Zamane Aşkları

Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra

Kadın Festivali- Ümraniye de

18.İstanbul Caz Festivali

Kayıp Hazine

Öfkeli Çılgınlık Karamsar Çile

Super 8

Mutluyum, Devam Et-Happy Thank You More Please

Demir Kapılar-Iron Doors

Tehlikeli Yol-Route Irish

Mutlu Azınlık-Happy Few

Hanna

Tuzak-Wrecked

Geceler Bizim-We Are The Night

Ömrümüzden Bir Sene-Another Year

39. İstanbul Müzik Festivali 04-29 Haziran 2011

Gördüğüm En Güzel Kadın-The First Beautiful Thing

X-Men: Birinci Sınıf-X Men: First Class

250 Kursiyere Ücretsiz Eğitim

Gülseren Arslan-Teknolojiyi Modaya Dönüştürdü

Eylüldü Aşkım

Başlangıç-Inception

Yepyeni Bir Hayat-A Brand New Life

Deney-Splice

Son Hava Bükücü-The Last Airbender

B Planı-The Back-up Plan

Sihirbazın Çırağı-The Sorcerer s Apprentice

Sıradan İnsanlar- Ordinary People

Büyük Hata- Chloe

Gece ve Gündüz-Knight and Day

Müşteri- Cliente

Oyuncak Hikayesi 3

Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma-The Twilight Saga: Eclipe

Yuva-Le Refuge- The Refuge

Ölüm Zili- Gosa: Piui Junggangosa- Death Bell

Örnek Aile -The Joneses

İşkence Okulu- Tormented

Paris ten Sevgilerle- From Paris with Love

Gezegen 51-Planet 51

OFF KARADENİZ Her yer vatan toprağı değil mi

     

  

Güncel, Sanat, Etkinlik...

Ara Güler-Catherine Izzo-Bernard Plossu

Kültürel çeşitliliği simgeleyen ve uygarlıkların kesişme noktası olan iki kent. İstanbul- Marsilya adlı fotoğraf sergisine  Ara Güler ile birlikte Marsilya’dan iki fotoğraf sanatçısı Catherine Izzo ve Bernard Plossu katılıyor.
26 Mayıs - 19 Haziran 2010 tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi ve bahçesinde ve İstiklal Caddesi’ne bakan dış cephesinde sergilenecek olan fotoğraflarda bu iki kenti farklı bakış açılarıyla keşfetmek mümkün olacak.
Ara Güler’in eski İstanbul fotoğrafları izleyicileri uzak olmayan geçmişte bir yolculuğa davet ederken Bernard Plossu’nun bir otobüsün içerisinden çektiği Marsilya fotoğrafları ise Fransa’nın bu hareketli kentini farklı bir açıdan tanımaya olanak sağlayacak...

Elif Şafak-Aşk

Elif Şafak son kitabı AŞK’ta, Mevlana ile Şems’in tarihi dostluklarını, yahudi asıllı Amerikalı ev kadını Ella’nın Aziz’le günümüzde yaşanan aşk hikayesi üzerinden tasavvuf felsefesinin özünü her türden okuyucuya sade bir dille aktarıyor.
Şeriat’ın yasalarının zahiri ve batıni anlamları olduğunu, aşk’ın hallerinin geçmiş ve gelecekteki yansımalarını, toplumsal kuralların insanı köşeye sıkıştıran tasavvuf felsefesinin olanca derinliği içine geçirerek okuyucuya hatırlatıyor. Üstelik bunu yaparken kendi hayal gücünün ürünü olan 40 kural’la tasavvuf felsefesine uzak ya da yakın her türden okuyucuyu uzun uzun düşündürüyor.  Yalın dili, iyi işlenmiş kurgusu ve kahramanlarının kendi hayatınızla kolaylıkla özdeşleştirebileceğiniz türdeki yaşantılarıyla Aşk’ı herkese şiddetle tavsiye ediyorum...

Kıyamet Melekleri- Legion

Yazar-yönetmen Scott Stewart’ın  son filmi Kıyamet Melekleri (Lagion)  çarpıcı ölçüde özgün ve dehşet verici bir kıyamet filmi. Filmde Mojave Çölü’ndeki kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeki lokantasının sahibi Bob Hanson ve ortağı Percy  yerküreyi saran kaostan habersiz her zamanki gibi işleriyle ilgilenmektedirler. Restoranın güzel ve karnı burnunda garsonu Charlie, Bob’ın oğlu Jeep tarafından arabalarının tamir edilmesini bekleyen şehirli ve varlıklı çift Sandra ve Howard  ile genç kızları Audrey’ye  kahvaltı servisi yapmaktadır.
Televizyon yayınıyla birlikte telefonlar da kesilince, grup dış dünyayla tüm irtibatlarını kaybettiklerini fark ederler. Bu arada yaşlı bir kadın lokantaya gelir ve biftek sipariş eder. Yemeği geldiğinde ise şaşkınlık verici ölçüde iğrenç şeyler söylemeye başlar...

Aşk Çeşmesi-When in Rome

Mark Steven Johnson’un yönettiği ve Kristen Bell, Josh Duhamel, Danny DeVito ile Jon Heder’ın oynadığı Aşk Çeşmesi (When in Rome), aşk hayatında hayal kırıklığına uğrayan New Yorklu müze müdiresi Beth, ablasının düğününe katılmak için Roma’ya gittiğinde Aşk Çeşmesi’ndeki sihirli paraları küstahça bir tavırla toplayınca o paraları oraya atmış olan dört erkeğin çekim merkezine girer. Sosis tüccarı Al, sokak sihirbazı Lance, sevgi dolu ressam Antonio ve kendini beğenmiş fotomodel Gale artık onun peşindedir.
Beth taliplerinden kurtulmaya çalışırken Nick adlı yakışıklı bir gazeteciyle tanışır. Ancak onun da diğerleriyle eşit heyecanla peşinden koştuğunu görünce aşkının gerçekliğinden bir türlü emin olamayacaktır...

Yeşil Bölge-Green Zone

Paul Greengrass’ın yönettiği ve Matt Damon, Greg Kinnear, Amy Ryan ile Brendan Gleeson’un oynadığı Yeşil Bölge (Green Zone) de Oscar ödüllü Matt Damon ve uluslararası düzeyde tanınan yönetmen Paul Greengrass  tüyleri diken diken eden en yeni gerilim filmleri Yeşil Bölge için tekrar bir araya geldiler.
Filmin konusu: Yıl 2003 ve Amerikan Ordusu’ndan Birinci Sınıf Astsubay Roy Miller (Damon) ve denetçilerden oluşan ekibi, komutanları tarafından Irak çölünde saklandığına inanılan silahları bulmaları için görevlendirilir. Tuzaklarla dolu bir alandan diğerine doğru hızla hareket eden adamlar ölümcül kimyasal maddeler ararken, görevlerinin amacını alt üst eden ayrıntılı bir örtbas etme girişimiyle karşılaşırlar. Birbiriyle kesişen amaçlara sahip casusların arasında kalan Miller...

 

Beyaz Bant-Das weisse Band-The White Band

Yönetmenliğini ve senaristliğini Michael Haneke’in yaptığı başrollerini Christian Friedel, Leonie Benesch, Ulrich Tukur, Ursina Lardi’in paylaştığı Beyaz Bant (Das weisse Band - The White Band) 30 Nisan 2010 tarihinde vizyona giriyor.
Huzursuz edici, zorlayıcı, ürpertici filmlerin uzlaşmaz yönetmeni Michael Haneke, bu kez sırlar, kötü niyet, entrika ve aile kavgalarıyla örülü, Bergmanvari bir köy portresi çiziyor. Yönetmenin “mutlak değerlerle kurulmuş sistemler terörizme yol açar” tezini açığa çıkaran film, Birinci Dünya Savaşı öncesinde 1913-14 yıllarında Almanya'nın Protestan kuzeyinde bir köyde olan biteni izliyor ve öğretmenin yönettiği koroyu, korodaki çocukları, onların ailelerini, yani baronu, kâhyayı, papazı, doktoru, ebeyi ve çiftçileri gözlüyor...

Mustafa Horasan-İçimdeki Şeytanı Öldürürsen Meleği de Öldürürsün

Horasan’ın  “İçimdeki Şeytanı Öldürürsen Meleği de Öldürürsün” adlı sergisi Pi Artworks Galeri 1 ve 2’de 27 Nisan – 26 Mayıs 2010 tarihleri arasında sergileniyor.  
Ana galeride yer alan video, ses enstelasyonu, yerleştirme, heykel ve tipografiden oluşan “işler” çocukluktan başlayarak karşılaştığımız travmalar, gelenekler, ahlak değerleri, din öğretileri, kanunlar, tüketim yönlendirmeleri ve bize doğruyu göstermeye çalışan büyükler üzerine yoğunlaşıyor.
Horasanın kendi ifadesiyle; “Dört yandan kuşatılmışız. Doğuştan kimliklerimizde ne olacağımız belli. Korkutuluyoruz. Korku, en büyük silahı iktidarların. Korkut ve yönet!  Grosmarket kapılarında birbirimizi ezen, kampanyalarla bedavaya aldığımızı sanan, metal kafesli market arabalarını ve naylon poşetleri bizden istenen şekilde ve miktarda doldurmaya çalışan zavallı tüketicileriz.
Büyük firmalar hayatlarımızı modelliyor. Bizim adımıza bizi düşünen iktidarlar var.
Ne mutlu Türk’üm diyene!” ...

Pera Müzesi-Fernando Botero

21. yüzyılın en çok merak uyandıran sanatçılarından biri olan Fernando Botero,64 yapıttan oluşan geniş kapsamlı bir sergiyle, Türk sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi'nde buluşuyor. Günümüz estetik anlayışına yeni bir yorum getiren Botero'nun bu sergisi sirk, boğa güreşi, Latin Amerika halkı, Latin Amerika yaşamı, ölüdoğa ve sanat tarihinin geçmiş ustalarından uyarlamaları kapsayan altı bölümden oluşuyor. 1932 Kolombiya doğumlu sanatçı şişman ve yuvarlak hatla çizmesi ile ün salmış. Şişman insan diğer insanlar üzerinde  güzel bir tebessüm yaratır; çünkü şişman insan güzeldir diyen Botero  bu nedenle şişman insanları çizdiğini söylüyor.
Botero, kendi kültürüne ait yoğun yansımalar taşıyan yapıtları yüzyılımızın güzellik kavramını sorgularken özgün üslubu ve özyaşamöyküsel göndermeleriyle de dikkat çekiyor...

Arif Aşçı-İstanbul Panorama

Arif Aşçı  “İstanbul Panorama” isimli fotoğraf sergisi 21 Nisan–11 Mayıs 2010 tarihleri arasında Cezayir Salonda gerçekleşiyor. Sergi açılışı ile eşzamanlı yayınlanan “İstanbul Panorama” adlı kitabının da ilk sunumu yapılacak.
Arif Aşçı, 2003-2008 tarihleri arasında uzunca bir dönem üzerinde çalıştığı “İstanbul Panorama” projesinde İstanbul’un sahillerini, kuşlarını, mevsimlerini, boğaziçini ve şehrin hızlı akışını siyah beyaz olarak sergisinde bize sunuyor.

 Yer: Cezayir Salon, Hayriye Caddesi No:12 Galatasaray Beyoğlu Cezayir Restoran üst katı

Paulo Coelho-Brida

Kız “Büyüyü öğrenmek istiyorum” dedi. Büyücü ona baktı. Solmuş kot pantolon, tişört, utangaç insanların, özellikle de en gereksiz anda takındığı meydan okuyan bir tavır. “Yaşım onun iki katı olmalı” diye düşündü. Buna rağmen ruh eşini bulduğunu biliyordu.
Kız “Adım Brida” diye konuşmasını sürdürdü.

Brida, güzel bir İrlandalı kızın ve onun bilgiye erişme çabasının öyküsü. Brida, ona korkularının üstesinden gelmeyi öğreten bilge bir erkekle ve dünyanın gizli müziğine ayak uydurarak dans etmeyi öğreten bir kadınla karşılaşır. O iki kişi Brida’da Tanrı vergisi bir yetenek olduğunu görür; ama yeteneğini kendisinin bulabilmesi için genç kızı kendi içine doğru bir keşif yolculuğuna yönlendirirler.
Brida, kendi yazgısını ararken, kişisel ilişkileri ile kendini dönüştürme isteği arasında bir denge kurmaya çalışır...
[7] [8] [9] [10] [11] [12] [13]