Adını hecelerken

Onu ilk kez gördüğümde; birkaç metre kadar ileride, bir cafe’nin önünde, elinde bir çanta ile içeriye bakınıyordu. Sonra geriye döndü, gözleriyle gözlerimi yakalarken gülümsedi. O cilveli yürüyüşüyle yaklaşırken, elini sallayarak, tatlı, yumuşak bir ses tonu ile seslendi:

“Hey nasılsın?” İşte karşımdaydı.

Gözlerine baktım, kirpiklerini belirginleştirip uzatan rimel, ona bir Mısır tanrıçasının gücünü vermişti. Yaklaşıp sarılırken, kokusunu içime çekerek hafifçe öpüverdim...
-Aramızda kalsın ama itiraf etmek gerekirse soluksuzca öptüm- Sımsıkı sarılmış, gözlerim sıkıca kapalı ve vücudunun içine gömülmüştüm.

“Merhaba, nasılsın?” ve bir gülümseme…

Başımı saçlarının döküldüğü, kokusunun tüm gizemini saklayan yumuşacık omzundan uzaklaştırsam da, o gözlerden, gülümseyen bakışlarından hiç kopamadım. Bal rengi gözlerine kenetlenmiş, yutkunuşunu bile takip ederken, yüzünü ezberlemek istiyordum.

Elinin gölgesi, oturduğumuz cafe’nin camlarına düşen gölgesi ile uzayıp, camdan süzülen yağmura karışırken, karşımda muhteşem bir görüntü, görülmesi gereken bir manzara vardı... Dünyanın yedi harikasından biri olan asma bahçelerini kıskandırıcı bir güzellik, bir şirinlik, bir kıkırdama ve bir sıcaklık yansıması.

Adını “adı” koymak istediğim, her kelimesinde, duygusunda kendisi olan şiirimdi o... Cümlelerim topallayarak, ağır aksak kelimelerle büyüsünden çıkmaya çalışırken kalbim pıt pıt…

Sana…

Biliyor musun?.. O kafeden ayrılıp, seni kısa bir süre içinde olsa beklediğim o saatler hiç geçmek bilmedi, o kadar çok özledim ki seni. Adını heceledim düşen her yağmur damlasında.

Ve telefon. Kahrolası o telefon… İki kez otururken çaldı, anlamsızca, ya sonuncusu… Her zaman duymak için can attığım o melodi birden dünyamı kararttı. İşte o an zamanın durduğu an, yağmur ormanlarında çöl sıcaklığının, çöllerde kuraklığı yaşadığım o an….

İçimdeki sızı kendini hissettiriyorken, uzun bir öpücüğün ilk başlangıcı böyle mi olmalıydı?.

Suskunluk… sessizlik aramızda dolaştı bir süre. Tutamadığım bir gözyaşı damlası kirpiklerimden fırladı ve burnumu yalayarak yere düştü. Eğer sana kırgın olmadığımı söylediysem bu sadece hayatta en değer verdiğim kişiyi üzmemek içindi…

Bir gün…

Hafifçe bir gülümseme ile “çok bencilsin” dedi.
“sevmek bencillik mi?”
… (düşünüyorsun)
“dilinin ucuna gelip kaçan o cümle ne?”
“şey…”

Çok güzel bir kadın; unutulmuş göllerin rüzgarlı kıyılarında deniz kokulu, mutluluk kokulu, aşk kokulu, yaşam dolu bir kadın… bir melek, bir masal prensesi…

Yağmur yağıyordu. Sen yoktun… Yedi gün yedi gece yağmur altında kalmış kedi gibiydim. İrkilmiş, içim bir garip olmuştu. Ne olursa olsun, sonsuza kadar burada kalıp konuşmak, gözlerine bakmak için neler vermezdim…

Her zaman…

Özlüyorum sadece, çamurumuza sevgi katılmış ya bir kere… özlüyorum…
Ve bir gün sen gelsen, bulsan beni, bir masa da kahvemizi yudumlayıp, heyecanla dedikodumuzu yapsak, sana kaçırmadan anlatmam gereken aylar birikti içimde. Yeniden başlasa bu masal.

‎"Panta Rei!.."

Rüzgara es dediğim yerde,
unutulmuş göllerin
rüzgarlı kıyılarında…
tersine,
rüzgar masalları yazıyorum...
Denizin mavisinde
Bir sessizlik d’inletisi
Panta rei!..

(Erol ASLAN)

erolaslan@bizkadiniz.com

    30 Eylül 2010

   Yazarın önceki yazıları
   .Hayaller başarının ilk adımıdır...
   .Sonbaharınızdan, sonbaharımıza hoş geldiniz…
   .Kendi sevinçlerinizi yaratın..
   .Sevgi yağmuru
   .Ne küs, ne yalnız, ne de aşık…
   .Yarım yamalak ezberlenen bir şarkı…
   .Kadınlar… Ah şu kadınlar yok mu
   .Yalnızlık, yalnızlığımızı çeker olsun…
   .Ağlamadan Özle...
   .Düşbozan… Aşkbozan… b/AŞK/alaşım…
   .Peki, kadınlar...
   .Hayal kırıklıkları, kırıntıları…
   .Anılar Çerçevesi
   .Sahi, nedir aşk...
   .Bir önyargının portresi…
   .En güzeli
   .Bir hayal bin öykü…
   .Vazonun özlemindeki çiçek…
   .Hırsızı oldun duygularımın…
   .Kadın’ın Fısıltısı
   .Gözlerine kandığın o an…
   .Farklı mı olmalısınız, farkında mı olmalısınız?
   .Aşk ve Özlem
   .Varsın yalanın olayım…
   .Aşkın kırmızısı yalanın pembesi
   .Dün seni anlamak istedim…
   .Adı Masaldı
   .Sevdiğim kadın şiire dönüşürken…
   .Öyle Bir Şansım Olsaydı…
   .Kadın... Şarkı ve Çiçek
   .Önyargı(sız ) ve Tutkulu
   .Jupiterin Pervasız Kızı
   .Bahar Ruhlu, Sonbahar Huylu Kadın
   .İlk öpücük gibi
   .Doğru adam doğru kadın
   .Kahve kokusundaki gizem…
   .Sana Mektuplar -Yarım kalmışlığının ertesinde
   .Sana Mektuplar

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra