Vazonun özlemindeki çiçek…

        Denizin altında nefes almayı hatırlamak kolaydır. Maharet, suyun üstünde, yaşamın içinde, sıkışık bir trafikte, bir özleminizde, bir şarkıyı dinlerken bunu başarmaktadır.

Fon şarkısı Demir Demirkan’dan “aşktan da öte”

      Yıllar önce bir dostum, “mutlu olmak için beklentilerin azaltılması gerektiğini söylemişti. Kendinden, hayattan ne kadar çok şey beklersen, o kadar hayal kırıklığına uğrarsın” demişti.

      Birçok kişi ise yollarını ayrıldıktan sonra hep bunun tersini yapmıyor mu? İçinden gelen tüm sesleri takip edip, önümüze atılan tüm ipleri tutup çekmiyor mu? Bazen canınız acır, morlaşır hayat koyu kahve, siyah olur ama bazen de hayat önünüze açılır, beyaz, pembe, veya masmavi renkleri sunar.

      Evet, herkesin bir başkasından olduğu gibi kendisinden de beklentileri vardır. Sadece kendisinden mi? Hayattan da... Hiçbirimizin öylesine yaşamadığını düşünüyorum. Bu düşünce mesela beni her sabah yataktan gülümseme ile dinç olarak kaldırıyor, güne doğru müthiş bir coşkuyla akıtıyor. Bir nehir gibi, deli deli akan bir nehir gibi…

      O zaman biraz ateş, biraz ışık hepimize gerekmiyor mu? Özellikle şimdi, şu an, her sabah, her an tüm evren bağırırken "Hadi! Hadi yap! Bir adım at, harekete geç! Dene! Korkma! Yürü!"

      Ama bazı günler anlıyor insan ne demek istediğini. Ruhunuz bir şey isterken, zihniniz başka bir şey ister ve istediği yere koşan serkeş bir at gibi olur insan. Ruhunuz biraz dinlenmek, film arası gibi kısa bir ara vermek, oturduğunuz koltukta beş dakikacık bir şekerleme veya doya doya eğlenmek isterken, zihniniz yapılacaklar listesini tek tek masaya koyar ve sizi dürtmeye başlar; "Hayır, I-ıh" der… "zamanını boşa harcama, toparla kendini hadi, at şu ruh halini üzerinden." İşte o anlar var ya, çok yorucu oluyor. İçinizde bir ikna süreci, terapi başlıyor.

      Sonuç, zaman zaman suçluluk duygusu, bazen de ruhun o deli coşkusudur. Yine o günlerden birinde sorarsın, "Bekleyen kim?" Hatta sormak kişiyi rahatlatıyor da. Ama "ben değilim"

      O halde kozanızla savaşmak zorunda değilsiniz. Başınızı kaldırabilir ve kozanızın üzerinden hayata şöyle küçük bir bakış atabilirsiniz, hatta bir de çapkınca göz kırpış. Etrafınızdaki ortam inanın dostçadır. Onun adı sizin dünyanızdır. Bulunduğunuz yer fark etmez, “İzmir”, “bir sahil kasabası” ya da ‘İstanbul’. O sadece sizin cıvıl cıvıl olan dünyanız, vazoların özlemindeki çiçek gibidir.

      Vazolara en yakışan çiçeklerden biri de Frezya çiçeğidir ve en sevdiğim çiçeklerden olmuştur hep. Son derece estetik olan bu çiçek ince uzun sapını çepeçevre renklendirirken, içiniz içinize sığmayıp taşacaktır. Zarafeti ve şeffaflığı ile hep hayalleri, hep dilekleri hatırlatırken bir sevgilinin nefesi kadar da güzeldir.

      Gözlerini kapatarak derin derin içine çektiğinde ilkbaharın o nanemsi serinliği içinize dolarken, gözlerini açtığında o çiçeklerin arasında bir hayal görürsün. İşte yaşamın güzelliği burada, her şey sanki benim için hazırlanmış. Bir çiçek gibidir.

      Ya çiçeği koklarsın veya itiraf edersin bir gün, sessiz kelimelerle, sessizce… Kendi kendine sessiz harflerle itiraf edersin; “kötü olmak için her şeyi yaptın, ama nedense/neyse ki başaramadın…”

(Erol ASLAN)

erolaslan@bizkadiniz.com

    11 Nisan 2011

   Yazarın önceki yazıları
   .Hayaller başarının ilk adımıdır...
   .Sonbaharınızdan, sonbaharımıza hoş geldiniz…
   .Kendi sevinçlerinizi yaratın..
   .Sevgi yağmuru
   .Ne küs, ne yalnız, ne de aşık…
   .Yarım yamalak ezberlenen bir şarkı…
   .Kadınlar… Ah şu kadınlar yok mu
   .Yalnızlık, yalnızlığımızı çeker olsun…
   .Ağlamadan Özle...
   .Düşbozan… Aşkbozan… b/AŞK/alaşım…
   .Peki, kadınlar...
   .Hayal kırıklıkları, kırıntıları…
   .Anılar Çerçevesi
   .Sahi, nedir aşk...
   .Bir önyargının portresi…
   .En güzeli
   .Bir hayal bin öykü…
   .Hırsızı oldun duygularımın…
   .Kadın’ın Fısıltısı
   .Gözlerine kandığın o an…
   .Farklı mı olmalısınız, farkında mı olmalısınız?
   .Aşk ve Özlem
   .Adını hecelerken
   .Varsın yalanın olayım…
   .Aşkın kırmızısı yalanın pembesi
   .Dün seni anlamak istedim…
   .Adı Masaldı
   .Sevdiğim kadın şiire dönüşürken…
   .Öyle Bir Şansım Olsaydı…
   .Kadın... Şarkı ve Çiçek
   .Önyargı(sız ) ve Tutkulu
   .Jupiterin Pervasız Kızı
   .Bahar Ruhlu, Sonbahar Huylu Kadın
   .İlk öpücük gibi
   .Doğru adam doğru kadın
   .Kahve kokusundaki gizem…
   .Sana Mektuplar -Yarım kalmışlığının ertesinde
   .Sana Mektuplar

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra