Sağlık Haberleri

Yusuf Hocanın Anısına…

İlk yazıma, benim üzerimde çok emeği olan, bir ustanın, değerli bir bilim adamı, sevimli bir baba, Prof. Dr. Yusuf Orhan’ı anarak başlamak istedim. Belki bu satırları okuyanlar arasında hocanın hastası olmuş olanlarınız vardır, muhtemelen vardır çünkü kendisi, günümüzde maalesef giderek artan bir sorun olmaya başlayan şişmanlık konusunda ülkenin sayılı bilim adamlarındandı.

Hocanın polikliniği benim hayatımda yaptığım en zevkli polikliniklerden biriydi. Bir gün, öğrencilerden bir tanesi “ hocam, nasıl bu kadar kadının dırdırına dayanabiliyorsunuz sorusuna, ben onlardan daha çok konuşuyorum, böylece dırdır edemiyorlar yanıtını vermişti.” Ortamın nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz: komşu günü gibi, sürekli bir uğultu, kadınlar devamlı sorular soruyor: “Hocaaamm, ben niçin kilo alıyorum, ne yesem yarıyor hocaamm, paşa mayalarına döndük zayıflat bizi hocam....” O poliklinikte bu konuşmaların geçmediği gün olmazdı.
Cevap ne olurdu dersiniz???

Sabır, sabır ve sabır..

Ne yazık ki, insanımızda pek olmayan bir şey. Ayda 1 kilo vermenizi istiyoruz dendiği zaman hastaların suratları asılır ve “ama hocam, bir kilo çok az, biz daha çok kilo vermek istiyoruz” diyerek tepkilerini dile getirirlerdi.

İşin doğrusu, ayda 1 kilogram verilirse bu, yılda 12 kilo eder, şişmanlık polikliniğine gelenlerin ortalama 80-90 kilo aralığında oldukları düşünülürse bunun hiç de küçümsenemeyecek bir kilo kaybı sayılması gerektiği açıktır. Gururla söyleyebilirim ki, orada çalıştığım dönemde sabır edip yavaş kilo veren ve başarılı olan birçok hastamız oldu. Bunlar kilo verme uğraşının temelinde yatan felsefeyi anlamış hastalardı.

Gerçekten, şişmanlık tedavisinde, dünyanın kabul ettiği ilk sıradaki tavsiye, davranış tedavisidir. Hepinizin tahmin edebileceği gibi, diyet sonra gelmektedir.

Nedir bu davranış tedavisi veya modifikasyonu?

Yemek alışkanlıklarımızın değiştirilmesi olarak yanıtlanabilir. Gün içinde yediğimiz ana yemekler ve atıştırmalarımızın tespit edilip, neyi fazla kaçırıyoruz, nerden çok kalori alıyoruz, televizyonun karşısında atıştırıyor muyuz gibi sorulara dürüst cevaplar bulup, bunlara yönelik düzenlemelerin yapılması, şişmanlıkta birincil tedaviyi oluşturmaktadır.
Yoksa bir kibrit kutusu ile başlayan diyetlerin yüz güldürmediğini en çok deneyenler bilmektedirler.

Hocamızı, bir kez daha, rahmetle anıyorum...
Sonraki yazımız “ Guatırım var, asabiyim ben…”

Sağlık Haberleri

Dr.Sinan Tanyolaç: Ayda Kaç Kilo Vermeliyiz

Biz kadınız-Kadın sitesi [Sağlık-Prof. Dr. Kemal Arıkan-Dr.Sinan Tanyolaç ]