Sadakat mi o da ne?

Hepimiz ilişkilerimizde bize sadık kalınmasını isteriz. İsteriz ki adam ya da kadın bizden başkasını görmesin.
Ne bedeniyle, ne gözüyle, ne beyniyle, ne yüreğiyle bizi aldatmasın.
Deli gibi onu takip ederiz. Sağını solunu, cebini, cep telini karıştırırız. İşi azıtıp hayatına müdahale ederiz. Eski arkadaşlarına ambargo koyarız. Kısaca işin cılkını çıkartırız.
Adamı elimizin altında tuttuğumuzu zannederiz ama adam kanatlanmaya başlamıştır.
Yok böyle bir şey…. Bu ne doğru, ne gerçekçi.
Sadakatın zorunlu bir şey olduğunu ya da zorlamayla oluştuğunu düşündüğüm zamanlar geçmişte kaldı.
Sadakat karşındakine duyduğun hislerle doğal akışında ortaya çıkan bir duygu. Zorlamadan, kasmadan, kaçmadan.
Bana deli gibi tutkun eski erkek arkadaşıma sadakati mecburiyetten hissederdim.
Sanki bana duyulana verilen bir karşılık gibiydi ona olan sadakatim.Gözüm başka birine takılsa kafamı çevirir ve kendimi suçlu hissederdim. Oysa çok sonra farkettim ki, ona sadakat, kendime ihanetmiş. Belki de her şeyi doğal akışına bıraksaydım ona olan hislerimin gerçek niteliğini çok daha çabuk farkedecektim.
Öyle bir şey ki bu, sevdin mi kendiliğinden oluşuyor. Gittiğin her yerde onu yanında istiyorsun, yediğin her lokmayı o da tatsın istiyorsun, değişik bir şeyler giydiğinde, ilk o görsün istiyorsun, içkini onunla yudumlamak, onun gözünün içine bakmak, sadece onunla dans etmek istiyorsun.
Onsuz gitmen gereken yere ayakların geri geri gidiyor. O yalnız gittiğinde, deli gibi kıskanıyorsun ama biliyorsun ki, mümkün olsa o da seni yanında istiyor.
Bazen kıskançlığın paranoya sınırına yaklaşıyor; o zaman mantığın devreye giriyor ve derin bir nefes alıp sakinleşiyorsun. Hiçbir zaman sakadatsizlikle suçlanmıyorsun ve suçlamıyorsun. Bu kelimenin esamesi bile okunmuyor ilişkinde. Ayrı düşsen de biliyorsun ki kavuşma anında her şey gittiği gün ki gibi. Sorgu yok, sual yok.
Ben bunları balkonda köprünün ışıklarına karşı yazarken O içerde yemeğimizi pişiriyor ve fonda Leonard Cohen’ den “dance me to the end of love” çalıyor……

sibelsezer@bizkadiniz.com     11 Mayıs 2009

   Yazarın önceki yazıları
   .Seattle’ da İngilizce Öğreniyorum
   .Victoria Secret Kızı Olacağım (!)
   .Hindistan’a Evlenmeye Gidiyorum
   .Dosta Bir Mektup
   .Unutmuşum!
   .Bir Rüya
   .Masallar
   .Esaretin Bedeli
   .Yaz Geliyor
   .Antidepresan
   .Çirkin Erkek Yoktur Az Bira Vardır
   .35 Yaş
   .Trafik
   .İnternetim Canım Benim
   .Yunanistan
   .Kırmızı
   .Kadın Nüfusu
   .İki Hikaye
   .Tasarım Yaparım, Şarap Tadarım
   .Agresifim
   .Fevziye ile Ziya
   .Entelim, Dantelim, Kültürlüyüm
   .Parti Kızı
   .Üç Kadının Kısa Öyküsü
   .Uçak Korkusu
   .Bağımlıyım
   .Salsa Kursu
   .Doğrucu Davut
   .Büyükada
   .Boşanmak
   .Diyet
   .Ah! Şu Erkekler…
   .Beyoğlu; İstiklâl Caddesi
   .Koç Kadını
   .Göcek ve Alman Kurt’u
   .Yedim, İçtim, Gezdim, Tozdum
   .İspanya ve Espadrillerim
   .İstanbul
   .Jartiyer
   .G-String
   .Kaşına da Gözüne de…
   .Kastanyet almaya İspanya’ya gidiyorum.
   .İletişimin İletişimsizleri…
   .Ali ile Ayşe
   .Ver Allahım Ver…
   .Tarçınnn…
   .Mazeretim var Sendromluyum…
   .10 Adımda Flört Rehberiniz
   .Saroz’da Bi Daldım Bi Çıktım Bi Yıldız Buldum Dalgıç Oldum Heyoooo…
   .Göcek’ten Bildiriyorum...
   .Kıyıköy
   .Mezarımı Derin Kazmayın…… ki, çıkabileyim…..
   .Bi Tam Bi Öğrenci…
   .Mezar Taşıma İngilizceyi Öğrenemeden Gitti Diye Yazın…
   .Geç Oldu Ama Artık Öğrendim…
   .Sporum Geldi Tutmayın Beni
   .Yamyamlar Fas Yollarında…
   .Alt Komşunun Sardunyaları…
   .Hepinize Merhaba

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra