Esaretin Bedeli

Ne seyrettiğim film isimlerini hatırlarım, ne yönetmenlerini ne de oyuncularını. Bu hafıza kıtlığı sadece filmlerle kalsa iyi, okuduğum kitap isimleri ve yazarları da aynı akıbete uğruyor. Ancak bir film var ki, belki yönetmeni değil ama iki başrol oyuncusunu: Morgan Freeman ve Tim Robbins ve daha da önemlisi ciddi miktarda filmin sahnelerini hatırlıyorum.
Filmin adı: Esaretin Bedeli
Ne zaman TV’de yayınlansa çayımı, kahvemi alıp ekran başına zıplarım. Şimdiye kadar filmin bazen tamamını, bazen sonunu, bazen de sadece başını seyrettim, ancak bu kadar çok sayıda seyrettiğim yegâne filmlerden biridir. Hele orada bir sahne var ki hastasıyım.
Film hapishanede geçiyor, filmin iki önemli karakterinden biri olan Red ( Morgan Freeman) yıllar önce cinayet suçundan hapse düşmüş. Suçunun belirli bir kısmını çektikten sonra her yıl şartlı salıverilme için bir heyetin karşısına çıkar. Heyet, suçu ile ilgili Red’e sorular sorar. Red, her seferinde pişmanım gibi klişe laflar eder ve heyet onu hiçbir zaman samimi bulup, salıverilmesini onaylamaz.
Aradan yıllar geçer bu böyle devam eder her seferinde Red, reddedilir. Bir gün, yine heyetin karşısındadır ve yine aynı sorular sorulur ancak bu sefer farklı bir cevap gelir Red’den.
Der ki: O suçu işleyen genç adam ben değilim, eğer onu karşıma alıp konuşabilme şansım olsaydı O’na yapmamasını söylerdim. Bu lafın üzerine heyet tereddüt bile etmeden Red’in salıverilmesini onaylar.
İnanılmaz etkilendiğim bir sahneydi. Etkilendim çünkü: Şimdiye kadar benim de hayatımda birçok Sibel oldu.
Bende bazen onların bazılarını karşıma alıp konuşmak, bazen onlardan akıl almak bazen akıl vermek bazen de sadece sohbet etmek isterdim.
Onları anlamak, şimdiki beni onlara anlatmak isterdim.
Bazen yapma diyebilmeyi, bazen de keşke yapsaydın demeyi…
Sinirlerine hâkim olmasını, olayları daha sakin karşılamasını…
Daha az konuşup daha fazla dinlemesini, ağzından çıkan her kelimeye sahip olmasını söylerdim.
Kimseyi kırmamasını, kırıldığında da sakin kalabilmesini isterdim.
Cesaretini, coşkusunu hiç kaybetmemesini…
Zamanını boşa harcamamasını, daha çok bilgiye sahip olmasını, daha fazla soran, soruşturan olmasını isterdim.
Daha fazla kitap okumasını, her türden her yöreden hiç birini ayırt etmeden daha fazla müzik dinlemesini söylerdim.
Fırsatını buldu her seferde değişik ülkelere gitmesini, kültürleri tanımasını isterdim.
Daha az uyumasını, sabahı erken karşılamasını ama gecenin de tadını çıkarmasını isterdim.
Daha fazla hareket etmesini daha erken yaşta spora başlamasını ama sigaraya hiç başlamamasını isterdim.
Farklı insanlarla tanışmasını, her türlü fikre, düşünceye, aykırı bile olsa her şeye herkese açık olmasını isterdim.
Kimseyi yargılamamasını, biraz hırsın ona zarar vermeyeceğini aksine faydasının olacağını söylerdim.

Esaretin Bedeli- Shawshank Redemption-1994
Yönetmen: Frank Darabont
Oyuncular: Tim Robbins ve Morgan Freeman
Roman: Stephen King- Rita Hayworth and Shawshank Redemption
Senaryo: Stephen King- Frank Darabont

sibelsezer@bizkadiniz.com

    10 Mayıs 2010

   Yazarın önceki yazıları
   .Seattle’ da İngilizce Öğreniyorum
   .Victoria Secret Kızı Olacağım (!)
   .Hindistan’a Evlenmeye Gidiyorum
   .Dosta Bir Mektup
   .Unutmuşum!
   .Bir Rüya
   .Masallar
   .Yaz Geliyor
   .Antidepresan
   .Çirkin Erkek Yoktur Az Bira Vardır
   .35 Yaş
   .Trafik
   .İnternetim Canım Benim
   .Yunanistan
   .Kırmızı
   .Kadın Nüfusu
   .İki Hikaye
   .Tasarım Yaparım, Şarap Tadarım
   .Agresifim
   .Fevziye ile Ziya
   .Entelim, Dantelim, Kültürlüyüm
   .Parti Kızı
   .Üç Kadının Kısa Öyküsü
   .Uçak Korkusu
   .Bağımlıyım
   .Salsa Kursu
   .Doğrucu Davut
   .Büyükada
   .Boşanmak
   .Diyet
   .Ah! Şu Erkekler…
   .Beyoğlu; İstiklâl Caddesi
   .Koç Kadını
   .Göcek ve Alman Kurt’u
   .Yedim, İçtim, Gezdim, Tozdum
   .İspanya ve Espadrillerim
   .İstanbul
   .Jartiyer
   .G-String
   .Kaşına da Gözüne de…
   .Kastanyet almaya İspanya’ya gidiyorum.
   .İletişimin İletişimsizleri…
   .Ali ile Ayşe
   .Ver Allahım Ver…
   .Tarçınnn…
   .Mazeretim var Sendromluyum…
   .10 Adımda Flört Rehberiniz
   .Saroz’da Bi Daldım Bi Çıktım Bi Yıldız Buldum Dalgıç Oldum Heyoooo…
   .Göcek’ten Bildiriyorum...
   .Kıyıköy
   .Sadakat mi o da ne?
   .Mezarımı Derin Kazmayın…… ki, çıkabileyim…..
   .Bi Tam Bi Öğrenci…
   .Mezar Taşıma İngilizceyi Öğrenemeden Gitti Diye Yazın…
   .Geç Oldu Ama Artık Öğrendim…
   .Sporum Geldi Tutmayın Beni
   .Yamyamlar Fas Yollarında…
   .Alt Komşunun Sardunyaları…
   .Hepinize Merhaba

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra