İspanya ve Espadrillerim

Ben geldimmmm…
20 gündür İspanya ve Portekiz’deydim.
O kadar çok gezdim ki artık “Ööö” desem ağzımdan kilise, katedral, şapel, saray çıkacak.

Ramazan dolayısıyle bunları gezerken artık günaha mı girdim, yoksa sevap mı işledim bilinmez ama, ya tutarsa diye mumumu da yakmadan gelmedim.
Bana kalsa ben üçkağıt yapıp mumlar için para atmayacaktım ama adamlar bunun da yolunu bulmuşlar, yok öyle mumu ateşe vermek.
Atıyorsun deliğe bir para, önünde mum şeklinde lambaları olan ışıklar yanıyor. Bir euroya bir ışık. Yuh dedim ulen siz de mi.
Seneye İtalya turu yaparken Vatikan’da papanın huzuruna çıkıp bunları bir bir şikayet etmezsem ne olayım,
Her yer böyle değildi; gerçek mum bulduğumda ben de yaktım fitillerini. Bana kalsa yuro muro sallandırmayacam delikten aşağı. Ama Özgür arkamdan hepsinin paralarını ödüyordu.
Yıllar evvel annemle İstanbul’daki kiliseleri gezerken çocuk aklımla;
“Anne atmayalım paraları nasıl olsa kimse yok” derdim de annem de; “Olmaz öyle şey önemli olan birilerinin olması değil senin olman yeterli” diye bir cevap verirdi ben de utanırdım.
Bu yaşıma dek annemim sözünü dinledim de, diyar ellerde ekonomi yapasım tuttu. Paralı ya da parasız, valla kendim için bir şey istedimse namerdim. Dermişimmm.
İstedim işte; yat istedim, kat istedim, helikopter istedim, saray istedim, kendime kontes Özgüre’de kont ünvanı istedim o da yetmedi bir oda dolusu ayakkabı istedim.
Yahu bu kadın milletinin bu ayakkabı sevdası ne iş.
Tam tez olabilecek bir konu. 20 günde hiçbir dükkan ilgimi çekmedi de sadece ayakkabı dükkanları gözümü yuvalarından oynattı.
Hatta Sevilla’da bir akşam elimizde ertesi günü yapacağımız sandviçler için alışveriş torbaları varken ve hızlıca otelimize giderken “Oh My God” dedim anında Özgür’ü unuttum daldım dükkana.
Ben girdim ardımdan Özgür ve adamlar dükkanın kapısını kapadılar.Bu adamlar çalışmıyor yahu. Sekizde dükkan mı kapanır.
Sonunda kırmızı parmak arası bir espadril aldım. 15 euroya. Fiyatı da gayet makul.
Elimde ayakkabı torbam mutlu mutlu sırıtarak otele vardım.
Bitmedi bu sefer Lizbon’dayız.
Amanin! O ne bu adamlar hep benim gençliğimdeki espadrilleri mi yapıyorlar. Gerçi Portekiz bu konuda İspanya kadar ileri değil ama olsun ben yine de buldum.
Bu seferde beyaz, üzeri çiçek işlemeli, onu da aldım.
Bitmediii.
Geldik Madrid’e.
Bir tane de siyah alacam, taktım kafaya.
İstiyorum ki uygun fiyatlı olsun. Sıra sıra ayakkabı dükkanlarının olduğu bir sokak buldum.
N’aman N’allahım hayal mi görüyorum yoksa gerçek mi…
Hepsi burada. Renk renk, model model. Hem de indirimdeler.
Sonunda aradığım siyah espadrili de buldum. Dakka bir, gol bir; o akşam giydim.
Hem de şık bir İspanyol lokantasında İspanyoların meşhur yemeği olan paela yemek için. Giydim ayakkabılarımı aldım yelpazemi. Çok fazla sıcak değil ama olsun, önemli olan yelpazemi açıp kaparken elimin aldığı şekil ve açıp kaparken çıkarttığım ses.
Özgür bayılıyor bu sese. Zannediyor ki bir tek ben yapabiliyorum. Ben de hiç bozuntuya vermiyorum ama, sonra farkediyor ki yelpaze kullanan tüm kadınlardan bu ses çıkıyor.
Özgür yerine bu seyahatte yanımda bir kadın arkadaşım olsaydı, herhangi biri hiç farketmez, kesin ben üç ayakkabı yerine yerine daha fazla almış ve eurolarım da kanat takıp gitmiş olurdu.
Gerçi Özgür’ün de bu konuda hiç sesi çıkmadı ama tabii her şey karşılıklı.
O da lokantaların önündeki mönülere takılıp kaldığında sessiz ve vakur bir edayla onu bekliyordum. Biliyordum ki ben sesimi çıkarmazsam, o da sesini çıkarmayacak.
Her iki ülkede de halkın yediği ne varsa yedik. Yedik de Özgür boğa kuyruğu yiyecem diye tutturmaz mı. Benim gibi yarı vejeteryan biri için boğa etini boşverdim yetmedi bir de kuyruğu. Pek meşhurmuş oralarda. Arenada matador deşti mi boğayı hayvancığı öldürmekle kalmıyorlar birde etini satıp kâra geçiyor hain İspanyollar. Kuyruk da ziyan olmuyor. Merak ediyorum acaba boğanın başka bir tarafını da yerler mi?
Bunu sormak için İspanyolcam yeterli değil ay zaten utanırım da. Hani bizde derler ya tavuğun derisiyle gerisi makbuldur diye.Tavuğun taş gibi butu duruken deriyle geriyle mi uğraşacam.Sırf yenmeyen yerleri bize kakalamak için uydurulmuş bir laf.
Herhalde boğanın kuyruğuda aynı durumdan dolayı meşhur olsa gerek.
İşin pazarlaması.

Benim meraklı sevgilim kuyruğu yiyemedi ya tutturdu bu seferde domuz kulağını yiyecem diye. Kuyruğu kurtardık ama bu domuz kulağında işim zor görünüyor.
Ben başladım konuşmaya; “Hayatım doğru bir şey olsa 5 euroya satmazlar zaten her yerde de yok, ben duydum hiç lezzetli değilmiş, kolestrolü de yüksekmiş gibi bilumum yalan dolan söylüyorum ama kandıramıyorum. Sonunda vurucu cümleyi söyledim.
“Öptürmem ulen o kulakları yersen kendimi sana “
Hahahyy Sibel 2 Özgür 0.
Bu raund ben galibim ama seyahatin diğer raundlarında mağlup duruma düştüğüm de oldu.

Anlatacak çok şey var. Günde en az 10 saatten 20 gün boyunca iki ülkede gezmediğim, görmediğim, yemediğim şey kalmadı. Bunlar bir yazıda bitecek gibi değil. Diğerleri de gelecek haftalara.

Not.Geçen hafta için kusura bakmayın seyahat sırasında ne zaman bulabildim, ne bilgisayar ne de iki satır yazı yazacak güç.

sibelsezer@bizkadiniz.com

    07 Eylül 2009

   Yazarın önceki yazıları
   .Seattle’ da İngilizce Öğreniyorum
   .Victoria Secret Kızı Olacağım (!)
   .Hindistan’a Evlenmeye Gidiyorum
   .Dosta Bir Mektup
   .Unutmuşum!
   .Bir Rüya
   .Masallar
   .Esaretin Bedeli
   .Yaz Geliyor
   .Antidepresan
   .Çirkin Erkek Yoktur Az Bira Vardır
   .35 Yaş
   .Trafik
   .İnternetim Canım Benim
   .Yunanistan
   .Kırmızı
   .Kadın Nüfusu
   .İki Hikaye
   .Tasarım Yaparım, Şarap Tadarım
   .Agresifim
   .Fevziye ile Ziya
   .Entelim, Dantelim, Kültürlüyüm
   .Parti Kızı
   .Üç Kadının Kısa Öyküsü
   .Uçak Korkusu
   .Bağımlıyım
   .Salsa Kursu
   .Doğrucu Davut
   .Büyükada
   .Boşanmak
   .Diyet
   .Ah! Şu Erkekler…
   .Beyoğlu; İstiklâl Caddesi
   .Koç Kadını
   .Göcek ve Alman Kurt’u
   .Yedim, İçtim, Gezdim, Tozdum
   .İstanbul
   .Jartiyer
   .G-String
   .Kaşına da Gözüne de…
   .Kastanyet almaya İspanya’ya gidiyorum.
   .İletişimin İletişimsizleri…
   .Ali ile Ayşe
   .Ver Allahım Ver…
   .Tarçınnn…
   .Mazeretim var Sendromluyum…
   .10 Adımda Flört Rehberiniz
   .Saroz’da Bi Daldım Bi Çıktım Bi Yıldız Buldum Dalgıç Oldum Heyoooo…
   .Göcek’ten Bildiriyorum...
   .Kıyıköy
   .Sadakat mi o da ne?
   .Mezarımı Derin Kazmayın…… ki, çıkabileyim…..
   .Bi Tam Bi Öğrenci…
   .Mezar Taşıma İngilizceyi Öğrenemeden Gitti Diye Yazın…
   .Geç Oldu Ama Artık Öğrendim…
   .Sporum Geldi Tutmayın Beni
   .Yamyamlar Fas Yollarında…
   .Alt Komşunun Sardunyaları…
   .Hepinize Merhaba

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra