Büyükada

Hava durumuna baktım, yanılma paylarını hesapladım.
Akşam vakti kuzenimi baştan çıkardım, sabah evden fırladım.
Bostancı’da buluşup, öpüşüp, koklaşıp doğru Büyükada’ya.

Millet faytonlara yönelirken biz iki kuzen başladık tırmanmaya.
Yeşo biraz mırın kırın etse de benim hevesli ve heyecanlı halim karşısında fazla sesini çıkaramadı.
Hedefimiz tepedeki Aya Yorgi.
Eski gelişlerimizden birinde adalılardan öğrendiğimiz kestirme orman içi yolundan, yaklaşık bir saat sonra, ilk mola yerine geldik. Birçok insan 23 Nisan hariç bu ilk mola yerinde su koyup tırmanmayı bırakır.
Nitekim, benim kuzende bundan ötesine çıkmamış ama, bundan sonra ne zaman gelse zirveye çıkacağını garanti ederim.
Yeşim’in Ay! Of ! Pof sesleri ile başladığımız tırmanışı yine aynı seslerle bitirdik.
Arada sıksam şunun gırtlağını sallasam şuradan aşağı diye düşünmedim değil. Hatta daha da öteye giderek beynimde kare kare canlandırdım bile. Arada pis pis sırıtışım ondandır.
Sonunda sağ sağlim varabildik, daha doğrusu farkında değil ama kuzen vardı.
Mevsimden dolayı şükürler olsun ortalarda çok az insan var. Bazı zamanlar yemek almak için öyle bir kuyruk oluyor ki, sıra beklerken açlık sınırına geliyorsun. Üstelik öyle masaya servis falan yok, uzun saatler kuyrukta bekleyip ardından şanslıysan sıran gelip eline koca bir tepsi tutuşturuyorlar dökmeden, saçmadan masana engelli yürüyüş yapıyorsun. Tabii bu kadar saatten sonra sevgilini, arkadaşını masada hâlâ oturur bulursan, sağdaki soldaki ile samimiyeti artırmış değilse şanslısın, artık keyif kısmına geçebilirsin.
Özgürle en son gittiğimizde ben masada Özgür’de kuyrukta nöbetteydik. İkimiz de bulunduğumuz yeri terkedemiyoruz. Etraf yamyam dolu. Ancak cep telefonuyla haberleşebiliyoruz. Öyle suyum geldi, çişim geldi gibi yakınmalara yer yok. Gerektiğinde altına işeyeceksin ama kuyruktan çıkmayacaksın, masayı terk etmeyeceksin.

Neyse ki bu sefer böyle bir sorunumuz yok. En manzaralı yere, tahta masa ve sandalyelerimize kurulduk. Garson etrafımızda pervane, en kısa zamanda masamız yiyeceklerle en önemlisi de dili damağı kurumuşlar için, biralarla doldu.
Etraf turist kaynıyor. Sağımızda Fransızlar, solumuzda İngilizler.
İngilizler! Dua etsinler yeterli lisanım yok, yoksa canlarına okumuştum.
Benim ufaklık 3 aydır Londra’da bir gün bir haber geldi çocuğun mantosunu çalmışlar. Hadi dedik mala gelsin, cana gelmesin, aradan bir ay geçti, bir haber daha, bu sefer çantayı çalmışlar. İçinde pasaportu, kartları bir sürü şeyi. Önce benimki yedi zılgıtı, ama garibimin hiç suçu yok.
Bir delendim, bir köpürdüm, hazır yanıma da düşmüş birkaç İngiliz hah dedim şimdi sırası bunlardan alayım hıncımı, tabii elim dilimde öyle kaldım.
Birde bize hırsız derler. Üstelik seyahat kataloglarında dikkat notu düşerler.

Sevgili kuzenimle denize nazır tatlı tatlı sohbetimizi edip kilo yapıcı ne varsa yiyip dönüşte de kilise ziyaretimizi yapıp, mumumuzu yakıp zirvedeki görevlerimizi tamamlayıp inişe geçtik.
İniş çıkıştan zevkli oldu. Hatta bir ara fotoğraf çektirmişiz, sonra baktığımda bizi kimin çektiğini hatırlayamadım.
Vapurdan önce, yelken yarışından arkadaşım Burak ve Karısı Jane’e uğrayıp tam üç tane kahve içip, açılmış zihinlerimizle istikametimizi aldık.
Püfür püfür esintiyle Bostancı’ya vardık öpüşüp, koklaşıp ayrıldık
Son hatırladığım deniz otobüsünde iki koltuk arası ağzımın salyaları aka aka, mutlu mutlu uyuduğumdu.

sibelsezer@bizkadiniz.com

    09 Kasım 2009

   Yazarın önceki yazıları
   .Seattle’ da İngilizce Öğreniyorum
   .Victoria Secret Kızı Olacağım (!)
   .Hindistan’a Evlenmeye Gidiyorum
   .Dosta Bir Mektup
   .Unutmuşum!
   .Bir Rüya
   .Masallar
   .Esaretin Bedeli
   .Yaz Geliyor
   .Antidepresan
   .Çirkin Erkek Yoktur Az Bira Vardır
   .35 Yaş
   .Trafik
   .İnternetim Canım Benim
   .Yunanistan
   .Kırmızı
   .Kadın Nüfusu
   .İki Hikaye
   .Tasarım Yaparım, Şarap Tadarım
   .Agresifim
   .Fevziye ile Ziya
   .Entelim, Dantelim, Kültürlüyüm
   .Parti Kızı
   .Üç Kadının Kısa Öyküsü
   .Uçak Korkusu
   .Bağımlıyım
   .Salsa Kursu
   .Doğrucu Davut
   .Boşanmak
   .Diyet
   .Ah! Şu Erkekler…
   .Beyoğlu; İstiklâl Caddesi
   .Koç Kadını
   .Göcek ve Alman Kurt’u
   .Yedim, İçtim, Gezdim, Tozdum
   .İspanya ve Espadrillerim
   .İstanbul
   .Jartiyer
   .G-String
   .Kaşına da Gözüne de…
   .Kastanyet almaya İspanya’ya gidiyorum.
   .İletişimin İletişimsizleri…
   .Ali ile Ayşe
   .Ver Allahım Ver…
   .Tarçınnn…
   .Mazeretim var Sendromluyum…
   .10 Adımda Flört Rehberiniz
   .Saroz’da Bi Daldım Bi Çıktım Bi Yıldız Buldum Dalgıç Oldum Heyoooo…
   .Göcek’ten Bildiriyorum...
   .Kıyıköy
   .Sadakat mi o da ne?
   .Mezarımı Derin Kazmayın…… ki, çıkabileyim…..
   .Bi Tam Bi Öğrenci…
   .Mezar Taşıma İngilizceyi Öğrenemeden Gitti Diye Yazın…
   .Geç Oldu Ama Artık Öğrendim…
   .Sporum Geldi Tutmayın Beni
   .Yamyamlar Fas Yollarında…
   .Alt Komşunun Sardunyaları…
   .Hepinize Merhaba

Güncel

.Mucizevi Bir A.Ş.K.Öyküsü

.Sürüden Ayrılmaya Hazır mısınız

.AÇEV Birleşmiş Milletler de Kadına Yönelik Şiddeti Anlattı

.Kadın Haklarında İlerleme Durdu

.Hayykitap-Ayı Olmayan Ayı

.Yüzlerce kadın şiddete karşı dansla ayaklandı

.Işık ve Cam 2 Adlı Sergi

.Dr. Beyin

.Seda Diker-Aslında Ayrılık Yoktur

.Otuz Yaşa Mektuplar

.Zamane Aşkları

.Kusursuz Mutluluğa Doğru- Bir İki Üç Sıçra